news-details

Aylık Değerlendirme

ABD – Türkiye ilişkileri gündemdeki yerini koruyor. Bu hafta da ABD’de görüşülmeye devam edilen Halkbank davası ile ilgili süreç takip edilecek. 5 Kasım’da gerçekleşecek duruşma ve devamında yaşanacak gelişmeler, ABD – Türkiye ilişkilerinin seyri TL varlıklardaki fiyatlamalar üzerinde etkili olacaktır.

Piyasalarda Son Durum

9 Ekim Çarşamba günü Türkiye, Fırat’ın doğusuna yönelik Barış Pınarı Harekâtını başlatırken, ABD tarafından gelen açıklamalar ABD – Türkiye ilişkilerine yönelik endişeleri gündeme taşımıştı. ABD’nin yaptırım söylemleri ve bu konuda adım atması, jeopolitik ve siyasi riskleri artırırken ekim ayının ikinci haftasından itibaren TL varlıklar üzerinde satış baskısı artış gösterdi. Bununla birlikte ABD ve Rusya ile mutabakata varılması ve operasyonun sonlandırılması risklerin belirli ölçüde sindirilmesine ve TL varlıklardaki satış baskısının hafiflemesine katkı sağladı. BIST-100 Endeksi ekim ayını %6,25’lik bir düşüşle 98.469 puandan tamamlarken, Dolar/TL kuru da ekim ayını %1,15’lik bir yükselişle tamamladı.

Yeni Ayda Piyasaları Bekleyenler

Kasım ayı majör merkez bankalarının toplantıları bakımından yoğun değil ancak takvimde yer alan gelişmekte olan ülke merkez bankaları toplantıları başta olmak üzere Fed’ i ekim ayında yaptığı 3.faiz indirimi sonrası etkileri takip edilecek. Ekim ayında gerçekleşen Fed ve TCMB toplantılarından çıkan ortak sonuca göre bankaların para politikalarında etkin araç kullandıkları faiz oranlarının seyri gelecek enflasyon verilerine bağlı olacak. Bu nedenle Türkiye ve ABD enflasyon verilerindeki piyasa fiyat oynaklıkları yüksek olabilir. Kasım ayının en önemli başlıklarından birisi de ABD-Türkiye ikili ilişkilerinin seyri olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 Kasım’da Trump’ın davetine icabetten yapması planlanan ABD ziyareti, Temsilciler Meclisi’nden Türkiye’ye yaptırım kararı ve sözde Ermeni yasa tasarılarının geçmesi nedeniyle belirsizliğe girdi. Senato’da ne zaman oylanacağı belli olmayan yasa tasarıları her iki ülke arasındaki gerilimi bir hayli zorlayacak gözüküyor. Bu nedenle kasım ayının gündemi tansiyonu artan ABD ve Türkiye ilişkileri olacak. Diğer taraftan da ABD – Çin arasındaki olası anlaşmaya yönelik gelişmeler yakından izlenecek.

Aylık Piyasa Stratejisi

Son aylarda olduğu gibi piyasalar üzerinde ekonomik verilerden ziyade siyasi ve jeopolitik gelişmeler etkili olmaya devam ediyor. Bu çerçevede temel açıdan özellikle BIST için ıskontolu olma durumu devam ediyor olsa da haber bazlı hareketliliklerin kısa vadede ön planda olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Orta vade için pozitif görüşümüzü devam ettirdiğimiz endeks için haber kaynaklı kısa vadeli geri çekilmelerin alım fırsatı oluşturmaya devam edeceğini, özellikle de 500 günlük ortalamanın geçilmesinin yıl içi zirvelerin test edilme ihtimalini kuvvetlendireceğini düşünüyoruz.

Aylık Hisse Önerileri

Bu ay teknik takibimizdeki hisseler: AKBNK, MGROS, TOASO, TUPRS, ULKER

ABD – Türkiye ilişkileri kasım ayının da gündemi

Suriye’de güvenli bölge oluşturulmasına yönelik Türkiye’nin ABD ve Rusya ile ayrı ayrı vardığı mutabakatlar risk iştahını pozitif yönde etkilerken geçtiğimiz hafta ABD’den gelen açıklamalar piyasalardaki olumlu havayı baskıladı. Geçtiğimiz hafta salı günü ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik operasyonuna ilişkin Türkiye'ye bazı yaptırımlar getirilmesini öngören yasa tasarısını oy çokluğu ile kabul etti. Yaşanan bu gelişmenin ardından Senato’daki oylama ve ABD Başkanı Trump’ın tavrı önem kazanırken ABD – Türkiye ilişkileri gündemdeki yerini koruyor. Bu hafta da ABD’de görüşülmeye devam edilen Halkbank davası ile ilgili süreç takip edilecek. 5 Kasım’da gerçekleşecek duruşma ve devamında yaşanacak gelişmeler, ABD – Türkiye ilişkilerinin seyri TL varlıklardaki fiyatlamalar üzerinde etkili olacaktır.

Trump’a yönelik azil süreci resmen başladı

ABD Temsilciler Meclisi, Trump'ın azil sürecine yönelik prosedürlerin resmileşmesini ve belirlenmesini öngörülen karar tasarısını 31 Ekim Perşembe günü oyladı. Tasarı, meclis üyelerinin 196 "hayır" oyuna karşı, 232 "evet" oyu ile kabul edildi. Oylamaya katılan Cumhuriyetçi vekillerden tasarıya karşı "evet" oyu çıkmaması dikkati çekti. ABD Başkanı Trump'ın, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy'e, temmuzda yaptığı telefon görüşmesinde, rakibi Joe Biden ve ailesini soruşturması durumunda ABD'nin ülkesine yardım edeceğini söylediği iddia edilmiş, ABD Kongresi'ndeki Demokratlar da bu iddia üzerine azil soruşturması başlatmıştı. Temsilciler Meclisi’nde azil sürecine yönelik prosedürlerin resmileşmesine yönelik tasarının kabul edilmesi piyasalar üzerinde kısa vadeli bir satış baskısına neden olurken, Cumhuriyetçi vekillerin tasarıya karşı çıkması bu taraftaki endişeleri belirli ölçüde sınırladı. Ancak konu ile ilgili gelişmeler önümüzdeki süreçte piyasaların takibinde yer alacak.

Fed faiz indirimine gitti

Fed ekim ayı toplantısında beklentiye paralel olarak 25 baz puan faiz indirimine gitti. Banka 11 yıllık aranın ardından ilk kez Temmuz ayında faiz indirmeye başlarken, 2019 yılında 3. kez faiz indirdi. Ekim toplantısının karar metninde belirsizliklerin varlığını koruduğu belirtilirken, uygun faiz patikasının değerlendirileceği ifade edildi. İşgücü piyasası ve istihdam artışının güçlü olduğu ifade edilen açıklamada ekonomik faaliyetin ılımlı bir hızda arttığına ve tüketimin güçlü olduğuna dikkat çekildi. Yatırım ve ihracatın zayıf kaldığının altı çizilerek verilerin izleneceği vurgulandı. Kararın ardından basın toplantısında konuşan Fed Başkanı Jerome Powell, para politikasının iyi bir konumda olduğunu ekonomi için gerekeni yaptıklarını, görünümle tutarlı gelişmeler olduğu müddetçe mevcut politika duruşu muhtemelen uygun olacağını ifade etti. Ayrıca bu faiz indiriminin devam eden risklere karşı sigorta olduğu yönündeki söylemini yeniledi.

Ticaret görüşmelerine ilişkin iyimser hava korunuyor

Ağustos ayında ticaret savaşlarına yönelik artış kaydeden endişelerin ardından eylül ayında hem ABD hem de Çin’den ticaret gerilimini yatıştıracak hamlelerin gelmesi ve ekim ayında müzakerelerin tekrar başlayacağı haberi küresel risk iştahında toparlanmayı beraberinde getirmişti. 10 Ekim’de başlayan ticaret müzakereleri yakından izlenirken görüşmelerin iyi geçtiğinin belirtilmesi ve ABD’nin Çin ile kur anlaşması yapmak istediği ve bunun karşılığında 15 Ekim için planlanan vergi artırımını askıya alabileceği haberi iyimser beklentileri destekledi. Trump Washington'da süren üst düzey ABD-Çin ticaret görüşmeleri için "çok iyi gidiyor" şeklinde bir açıklama yaptı. 10 ve 11 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen ticaret görüşmelerinin ardından ABD ve Çin kısmi anlaşmaya vardı. Aynı zamanda ABD, 15 Ekim'de yürürlüğe girmesi planlanan, Çin'den ithal edilen toplam 250 milyar dolarlık ürün kalemine getirilecek gümrük vergisi artışını askıya aldı. Kısmi anlaşma ve ek verginin ertelendiği haberleri küresel risk iştahını destekledi. Kısmi anlaşma haberleri daha sonra imzalanabilecek ateşkes ve daha kapsamlı anlaşmaya ilişkin iyimser beklentileri güçlendirdi. Şili’de düzenlenecek olan APEC Zirvesi'nde ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Şii Jinping’in bir araya gelerek anlaşma imzalanması beklenmekteydi. Ancak Şili, APEC Zirvesi'ni ülkede devam eden protestolar nedeniyle iptal etti. Bu gelişme üzerine ABD Başkanı Trump, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Çin ve ABD, genel anlaşmanın yüzde 60'ını oluşturacak ticaret anlaşmalarından birinin imzalanması için yeni yerin belirlenmesi üzerinde çalışıyor. Jinping ve Trump imzayı atacak" ifadelerini kullandı. Çin Ticaret Bakanlığı da Çin ve ABD, müzakerelerde ılımlı ilerleme yaşandığını ve ticaret delegasyonlarının yakın iletişimde olacağını duyurdu. Gelen bu açıklamalar ticaret anlaşmasına ilişkin iyimser beklentilerin korunması katkı sağladı.

Brexit süreci önemini koruyor

Eylül ayından itibaren Brexit ile ilgili gelişmeler küresel risk iştahı üzerinde baskı oluşturmaktaydı. Bu süreci kısaca özetleyecek olursak, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 31 Ekim’de anlaşmalı ya da anlaşmasız bir şekilde İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılacağını ifade ederken, İngiliz Parlamentosu, anlaşmasız bir ayrılığın önüne geçmek için Johnson'ı AB'den yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakan bir yasayı kabul etmişti. Bu yasaya uyacağına dair bir açıklama yapmayan Johnson, anlaşmasız da olsa 31 Ekim'de Brexit’i gerçekleştireceğini ifade etmekteydi. Ancak ekim ayı içerisinde İngiltere ve İrlanda arasındaki görüşme Brexit konusunda anlaşma umutlarını artıran bir gelişme oldu. İngiltere ve Avrupa Birliği arasında görüşmeler devam ederken, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Londra ve Brüksel'in yeni bir Brexit anlaşması üzerinde mutabakata vardıklarını açıkladı ve Avrupa Birliği (AB) liderleri anlaşmayı onayladı. Yeni bir anlaşmaya varıldığı haberleri Avrupa varlıklarını genel olarak destekledi. Ancak bu tarafta İngiltere Parlamentosu, Brexit anlaşmasını 3 gün içinde Avam Kamarası'ndan geçirmeyi amaçlayan önergeyi reddederken, Boris Johnson tasarıyı geri çekti. İngiltere Başkanı Johnson, Brexit’in 31 Ocak 2020 tarihine ertelenmesi talebinde bulunurken, Avrupa Birliği İngiltere’nin erteleme talebini kabul etti. Önümüzdeki süreçte Brexit sürecine ilişkin gelişmeler ve İngiltere Parlamentosu’ndaki oylama süreci piyasaların gündemindeki yerini korumaya devam edecek. Ayrıca İngiltere’de 12 Aralık’ta erken seçim kararı alınırken, seçim sonuçları Brexit süreci üzerinde etkili olacaktır.

Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.